SEO Nedir?

Google’da günde ne kadar arama yapıldığını varsayım edin?

Şimdi de bu aramaların internet siteniz yahut blog siteniz ile ne kadar ilgili olduğunu düşünün.

Şöyle söyleyelim, her gün Google’da ortalama 6 milyara yakın arama yapıyoruz. Bir diğer deyişle saniyede 70,000 merak ettiğimiz şey için Google’da danışıyoruz diyebiliriz.

Aradığımız sorgularla ilgili karşımıza binlerce internet sitesi çıkıyor. Bunlardan yalnızca kimileri sizin internet sitenizi işaret ediyor. Okyanustaki balık misali.

Hatta internet siteniz Google arama sayfasının birinci sayfasında çıkmıyorsa arama yapan kullanıcıların yalnızca %5’ine ulaşma talihiniz var. Zira Google’da arama yapan kullanıcıların ortalama %95’i aradığını birinci sayfada bulup arama sürecini sonlandırıyor. Durum bu türlü olunca bir arama sorgusu için binlerce internet sayfası rekabet ederken bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar internet sayfası kendini direkt Google’ın birinci sayfasında gösterebiliyor.

Bu rehber niteliğindeki yazımda Google arama sonuçlarında daha fazla görünür olabilmeniz için yapabileceğiniz SEO yani arama motoru optimizasyonu çalışmasına değineceğim.

Google’ın hayatımızdaki yeri

Google receives over 63,000 searches per second on any given day.

Search Engine Land

Google’da her saniye 63.000’e yakın arama yapılmaktadır. Yani dakikada 3.8 milyon saatte ise 226 milyon merak ettiğimiz yahut araştırdığımız şey için Google’a danışıyoruz.

An average person conducts 3–4 searches every single day.

Search Engine Land

Ortalama bir kullanıcı günde 3-4 sefer Google’a danışmaktadır.

15% of all searches have never been searched before on Google.

Google

Google’da yapılan aramaların %15’i daha evvel hiç aranmamış arama sorgularından oluşmaktadır.

Herhalde artık internet sitenizin arama sonuçlarında görünürlüğünün yeni kullanıcılara yahut potansiyel müşterilere ulaşmanız için ne kadar kilit bir rol oynadığı hakkında hepimiz hem fikiriz.

Tabi ki internet sitenize kullanıcı çekmenin tek yolu yalnızca arama motorları ya da Google arama sonuçları değildir. İnternet sitenize trafik çekebileceğiniz bir çok kaynak bulunmaktadır. Toplumsal Medya, Display Reklamlar, Mail Pazarlama, Affiliate Marketing bu kanallardan yalnızca bir kaçıdır.

Ancak arama motorlarından çektiğiniz trafiğin farklı bir özelliği de bulunmaktadır.

İhtiyaç anında kullanıcılara ulaşmak.

Evet, gereksinim anında kullanıcılara ulaşmanın en en tesirli yolu arama motorlarından gelen kullanıcılardır.

Örneğin bir kedinizin olduğunu aşı vaktinin geldiğini düşünün. Toplumsal medya yahut internet sitelerine reklam vererek kedisi olan kullanıcılara ulaşmaya çalışabilirsiniz. Ulaşabilirsiniz de lakin her kedi sahibinin o an için aşı yaptırmaya muhtaçlığı olmayabilir. Google’da veteriner hizmeti arayan kullanıcıların aşı yaptırma ihtimali çok yüksektir. Zira muhtaçlık doğmaya başlamış yahut bir arayış süreci başlamıştır.

Daha aciliyet içeren bir olaydan bahsedelim. Gece yarısı tam konuta girerken anahtarınızı kaybettiğinizi düşünün. Bu durumda toplumsal medya’da gezerek karşınıza reklam çıkmasını bekler misiniz? Tabi ki hayır. Yapacağınız şey Google’a girip bir çilingir aramak olacaktır.

İyi hoş beğenilen söylüyorsun da bu kadar sonucun yer aldığı arama motorlarında nasıl görünür olup internet sitemize ziyaretçi çekebiliriz diye sorarsanız şayet bunun iki farklı yolu var. Arama motorlarına reklam vermek ya da organik sonuçların üst sıralarında yer edinmek.

Arama Motorunda Görünür Olmak

Yol 1: Google’a reklam vermek

Google’a reklam vererek istediğiniz anahtar sözlerde süratli bir biçimde arama sonuçlarının üzerinde yer edinebilirsiniz. Lakin bunun bir maliyeti vardır. Kullanıcılar anahtar sözlerinizin tetiklediği arama sorgularında reklamlarınızı görür ve elde ettiğiniz her tıklama için Google’a ödeme yaparsınız. Bütçeniz tükendiği vakit reklamlarınız gösterimden kalkar. Ve bu süreç bu türlü devam eder.

Tıklamalar için ne kadar ödeme yapmam gerekir diye sorarsanız şayet bu maliyet her arama sorgusuna nazaran değişiklik göstermektedir. Google reklamları açık artırma modeli ile çalıştığından ötürü birebir anahtar sözlere reklam veren kullanıcılar birbirleri ile rekabete girer. Bunun sonucu tıklama başına maliyetler belirlenir. Bu aralık 10 kuruş ile 40-50TL üzere geniş bir aralıkta olabilir.

İlgili yazı: Google Reklamları

Çok karşılaştığım sorulardan bir tanesi de Google’a reklam vermenin organik sonuçlara tesiridir. Emin olabilirsiniz ki Google’a reklam vermenin organik sonuçlara hiçbir tesiri yoktur.

Yol 2: Arama Motoru Optimizasyonu

Her tıklama için Google’a ödeme yapmak istemiyor ve Google arama sonuçlarında daha görünür olmak isterseniz bunun bir öteki yolu ise arama motoru optimizasyonudur.

İşte SEO kavramı bunların sonucunda ortaya çıkıyor.

Peki..

SEO (Search Engine Optimization) Nedir?

SEO, Search Engine Optimization kavramının kısaltılmışıdır. Türkçe’de Arama Motoru Optimizasyonu olarak tabir edilmektedir.

Arama motoru optimizasyonu, internet sitenizin Google arama sonuçlarında daha görünür olmasını sağlamak için yapılan bir kadro çalışmaları söz eder.

Başka bir deyişle SEO, web sayfalarınızın belli anahtar sözlerde en uygun sonucu göstermesini sağlamak için yaptığınız site içi, site dışı ve içeriksel olarak tüm çalışmaları söz eder.

Muhtemelen ikinci yolu tercih ettiğiniz için bu satırları okuyorsunuz.

Peki SEO nasıl yapılır? Arama motorunda daha görünür olamanın yolu nedir?

İçerik, tasarım, site suratı ya da aldığınız backlinkler mi?

Tüm bunlara bi check işareti atabiliriz. Hatta daha fazlası var.

Bu yazıyı internet sitesinizin hedeflediğiniz anahtar sözlerde daha üst sıralarda yer almasını sağlayacak bir rehber niteliğinde hazırlıyorum.

Başlamadan evvel süratlice arama motorlarının nasıl çalıştığına bakalım.

Arama motorlarında arama yaptığınız vakit artta çalışan algoritma size en uygun sonucu getirmek için real time çalışır.
Bu kısa müddet zarfında binlerce hatta milyonlarca sonuç taranır ve size sunulur.

Peki bu sonuçlar neye nazaran belirlenir?

Arama motorlarını etkileyen birtakım faktörler vardır. Bu algoritmalar kullanıcılara daha âlâ bir tecrübe sunmak için vakit içerisinde güncellenebilir.
Ancak değişmeyecek, kesin bir kural vardır. Alaka seviyesi. Hiç kimse omlet nasıl yapılırı ararken televizyon modelleri ile ilgili sonuç görmek istemez.

Hadi başlayalım.

SEO Nasıl Yapılır?

Google arama sonuçlarındaki sıralamaları etkileyen bir çok faktör bulunmaktadır. Kullanıcı tecrübesinden sayfalarınızın içeriğine kadar bir çok şey Google’daki sıralamanızı etkileyebilir.

Backlinko, bu faktörler için mükemmel bir içerik üretmiş ve nizamlı olarak güncelliyor. Göz atmak isterseniz buraya alalım sizi. Google Ranking Factors

Ancak benim bunlara geçmeden evvel söylemek istediğim kimi şeyler var.

Öncelikle SEO yapan, yapmak isteyen bizler de bir Google kullanıcısıyız. Bunu unutmayalım.

Bir an için düşünün. Google’da merak ettiğiniz, öğrenmek istediğiniz yahut bilgi almak istediğiniz bir aramayı yaptığınız vakit nasıl sonuçlarla karşılaşmak istersiniz.

Soru: Aranızda bir şeyi merak edip haber sitelerine yönlendirilip aradığını asla bulamayan var mı? (Sonraki sayfa, sonraki sayfa..)

Tekrar soru: Reaksiyonunuz nasıl oluyor?

Yanıtlarınızı %90 kestirim edebiliyorum.

Ama bunun gerisinden şöyle sorular da gelebilir “ güzel güzelde adamlar birinci sırada ya da birinci sayfada çıkıyor”

Evet, lakin şimdilik.

Bu noktada devreye White Sınır SEO ve Black Çizgi SEO devreye giriyor.

White Çizgi & Black Sınır SEO

White Sınır SEO ile Black Çizgi SEO’yu ayıran en kıymetli faktör kullanıcılar için üret arama motorları için optimize et, başkası ise arama motorları için üret diyebiliriz.

Tahmin edebileceğiniz üzere buradaki makus arkadaş Black Sınır SEO’dur. Bu tekniği çoklukla kısa vadede süratli adım atmak isteyen beşerler uygular. Tüm çalışmalar direkt arama motorları için yapılır ve kullanıcılar, kullanıcı tecrübesi göz gerisi edilir. Lakin bu sürdürülebilir bir çalışma olmayabilir. Sonuçta Google her geçen gün kullanıcılara daha âlâ bir tecrübe sağlamak için algoritmalarını daima güncelleyecek adımlar atmaktadır.

White Sınır SEO ise kısaca doğallıktan oluşur. Çalışmaların odağında arama motoru değil kullanıcılar vardır.

Benim niyetime gelecek olursam,

Tüketmek istediğiniz içerikler üretin ve kullanıcı tecrübesini hiçbir vakit göz arkası etmeyin.

Her ne kadar doğallık en kıymetli şey desekte kimi durumlarda doğalmış üzere de görünmek gerekebiliyor.

En azından bu benim fikrim.

Aslında white çizgi ile black çizgi ortasında gidip geldiğimiz durumlarda olabiliyor.

Buraya kadar olan kısmı özetleyecek olursak;

Sayfalarınızın, içeriklerinizin temeli sağlam, ziyaret eden kullanıcılara paha katan ve onların aradığı sonuçlarla ilgili tatmin sağlayacak içerikleri yeterli bir tecrübe sağlayarak kullanıcılara sunmayı hedeflemek SEO’nun en değerli modüllerini oluşturmaktadır. Geri kalan teknik geliştirmeleri her vakit yapabilirsiniz.

Yazının başında arama motoru optimizasyonunu etkileyen bir çok faktör olduğunu söylemiştim. Şimdide bu faktörleri alt başlıklar halinde toplayarak kısaca değinmek istiyorum.

Site İçi SEO

Site içi SEO isminden da anlaşılacağı üzere sayfalarınız üzerinde teknik ve içeriksek geliştirilmeleri kapsar.

Site İçi SEO faktörlerini 3 ana başlıkta toplamak istiyorum

1. İçerik
2. Anahtar Kelime
3. Teknik SEO

İçerik

Google, kullanıcılarına her vakit en alakalı içerikleri bularak düzgün bir tecrübe yaşatmayı gayeler.

Bir sayfanın içeriği onu ilgili arama sorgularında sıralamaya girmesini sağlayan en değerli faktörlerden birisidir.

Sonuçta beşerler bu içeriklere ulaşmak için arama yapıyor değil mi?

Kısaca içerik SEO çalışmalarının en değerli kesimlerinden birisidir diyebiliriz.

Tüm bunlardan ötürü kaliteli, tüketilebilir içerik üretmek SEO çalışmalarının temel taşını oluşturmaktadır.

İçerik üretirken şunları göz önünde bulundurmanızda yarar var,

İçeriğiniz kullanıcılara kesinlikle bir bedel sağlamalı. Bu yüzden kendinizi bir saniyeliğine içeriğinizi tüketecek insanların yerine koymalı ve beklentilerini düşünün.

İçeriğiniz sadece text olmak zorunda değil. Görüntü, infografik, podcast, görsel üzere multimedia elementleriyle içeriğinizi geliştirebilirsiniz.

Doğal düşünün, bir alt başlık hakkında çok ayrıntıya girmek istemiyorsanız o bahis uygun anlatan öbür bir siteye ilişki vermeye “adam bedavadan backlink aldı” gözüyle bakmayın. Yineliyorum ancak kıymetli olan kullanıcılara kıymet sağlamak sonuçta.

Hedeflediğiniz anahtar sözlerde çıkan sonuçları inceleyin. Bu size yeni içerik fikirleri verebilir.

İçerik uzunluğunun sıralamaya etkisi

SEO için optimize edilmiş sayfaların içeriklerinin uzunluğu ne kadar olmalı?

Bu çok sık sorulan ve araştırılan bir soru. Lakin bunun net bir yanıtı yok.

En azından bende yok. Lakin fikir yürütmeniz için yapılmış birtakım tahlillerden bahsedeceğim.

Bir kesim 1000-2000 söz ortasının ülkü olduğunu kimileri da 2000’in üzerinde olması gerektiğini kimileri da 500’ün üzerinde olmasının kâfi olduğunu savunuyor.

Tam bu noktada Search Engine journal’ın yaptığı bir anketi sizinle paylaşmak istiyorum.

500’ün üzerinde SEJ takipçisinin cevapladığı ankete nazaran iştirakçilerin;

1. %24’ü 1000 söz yahut altı
2. %33’ü 1000 ile 2000 kelime
3. %11’i 2000 sözden fazla
4. %32’si ise bunun değişiklik gösterebileceği biçiminde karşılık vermiştir.

Bu hususta benim fikrimi soracak olursanız %32’lik kesite katılıyorum diyebilirim. Bu içerikten içeriğe hatta daldan dala nazaran değişiklik gösterebilir fikrindeyim.

Şimdi de Backlinko tarafından yapılan bir tahlilin sonuçlarını sizinle paylaşmak istiyorum.

Backlinko’nun, 50 söz altında ve 9999 söz üzerinde sayfaları hariç tutarak gerçekleştirdiği tahlilde söz sayısı yüksek içeriklerin daha yüksek bir sıralamaya sahip olduklarını görüyoruz.

Ancak bu tahlilden, içeriğin söz sayısı ne kadar fazla ise o kadar yüksek sıralama elde edeceksiniz sonucu çıkarılmamaktadır. Birinci sıranın söz sayısının 2, 3 ve 4. sıraya nazaran daha düşük olduğunun da altını çizelim.

Şimdi de bu mevzu üzerinde tesiri olabilecek, Hubspot tarafından yapılan tahlildeki iki grafiği paylaşmak istiyorum.

Sosyal paylaşımlar

Kelime sayısının toplumsal paylaşımları nasıl etilediğini merak eden Hubspot grubu bunu araştırmak istemiş ve çıkan sonuç üstte.

Daha fazla söze sahip olan içeriklerin daha fazla paylaşım aldığını görebiliyoruz.

Backlink

Hubspot, tıpkı formda kazanılan temasların sayısını içeriklerin uzunluklarına nazaran de inceliyor. Tekrar tıpkı biçimde uzun içeriklere sahip sayfaların başkalarına nazaran daha çok irtibat elde ettiğini görebilirsiniz.

Bu istatistiklerden sonra ne kadar uzunlukla içerik yazacağınıza kendiniz karar verebilirsiniz.

Günün sonunda kullanıcılara tüketebilecekleri içerikler üretmeye çalışmalısınız.

Cevabı çok kısa olan bir mevzu hakkında oturup uzun uzun içerikler yazmanıza da gerek olduğunu düşünmüyorum.

find your way!

İçeriğin kalitesinden, uzunluğundan bahsettik. Değinmek istediğim öteki bir mevzu daha var.

Güncel, Taze İçerik

Arama motorları yeni, taze ve güncellenen içerikleri muhakkak sever. Sevmek de zorunda.

Hemen kolay bir örnekle açıklayayım.

Google’da “en yeterli kameraya sahip telefonlar” formunda bir arama yaptğınızı düşünün.

3 yıl öncesinde kalmış bir içeriği mi görmek istersiniz yoksa şimdiki, piyasada bulunan eserlerin kıyaslamalarını içeren içeriklerin karşınıza çıkmasını istersiniz?

Daha somut bir örnekle açıklayayım.

2012’den beri hem öğrenmek hem de öğrendiğim şeyleri etrafımla ya da muhtaçlığı olanlara ulaştırmak için içerik üretmeye (en azından çabalamaya) başladım.

Bu yıl içerisinde aldığım bir kararla bu tarafı biraz daha geliştirmek ve daha fazla beşere ulaşmak istedim.

Bunun için içeriklerimde optimizasyonlar yapmaya başladım.

Bazı içeriklerimi (kendimden utanmamı sağlayacak derecede olanlar) yok ettim.

Bazılarını da geliştirdim.

Sonuç.

İçerik bahsiyle ilgili bahsetmek istediğim son bir şey daha var.

Sıfırıncı Durum (Featured Snippets)

Google uzun bir müddettir arama sonuçlarında, kullanıcıların aramalarına nazaran Featured Snippets, bizim lisanımızda sıfırıncı konum dediğimiz alanda sonuçlar göstermeye başladı.

Bu sonuçlar organik arama sonuçlarının en üstünde, bir kutu içerisinde yer almaktadır. Organik sonuçlarda sayfalarınız birinci sırada yer almasa bile bu alanda çıkma bahtınız mevcut.

Normalde ikinci yahut üçüncü sırada yer alan internet sitem featured snippers ile sıfırıncı konumda gösterim alabiliyor. Bu da direkt CTA’a katkı sağlayarak organik trafiğinizdeki artışı etkileyen bir öge.

Featured Snippet ile daha fazla bilgi almak ve içeriğinizi nasıl optimize etmeniz gerektiği öğrenmek için Search Engine Watch‘ın hazırladığı içeriği incelemenizi öneririm.

İçerik konusunu burada tamamlıyorum. Yavaş yavaş daha teknik hususlara girmeye başlıyoruz.

Anahtar Kelime

SEO’nun temelinde anahtar sözler vardır. SEO çalışmalarının büyük bir kısmı anahtar sözler etrafında döner.

Bu yüzden hedeflediğiniz anahtar sözleri belirlemek arama motoru optimizasyonu çalışmalarınız için epeyce kıymetlidir.

1. Hangi sözleri hedefleyeceksiniz?
2. Hedeflediğiniz anahtar sözler ne kadar aranıyor?
3. Hedeflediğiniz anahtar sözlerde rekabet oranı nasıl?
4. Hedeflediğiniz anahtar sözler hakkında en çok aranan ilgili anahtar sözler nedir?
5. Kısa kuyruklu anahtar sözlerle mi ilerlemek yoksa uzun kuyruklu anahtar sözlerle mi ilerlemek stratejik olarak daha mantıklı görünüyor?

Tüm bu soruların karşılıkları için bir ekip araştırmalar yapmanız gerekiyor.

Bunun için MOZ, SEMRush üzere fiyatlı araçları kullanabilirsiniz. Şayet bunlardan birine sahip değilseniz Ubersuggest Google’ın Anahtar Söz Aracını fiyatsız bir formda kullanarak hedeflediğiniz ya da yeni bulacağınız anahtar sözlerle ilgili bilgiler elde edebilirsiniz.

Okuma önerisi: Anahtar söz tahlili nasıl yapılır?

Anahtar söz tahlil sürecini tamamladıktan sonra sayfalarınızın içeriğini bu anahtar sözlere nazaran optimize ederek sürece başlayabilirsiniz. Basitçe bu süreçten bahsedecek olursak;

1. Başlık etiketi
2. Açıklama etiketi
3. H etiketleri
4. Anahtar söz kullanımı
5. Görseller
6. URL

Meta Title Tag

Başlık etiketi kısaca, sayfanızın başlığını tanımlamak için kullandığınız HTML etiketidir. Sayfanızın konusu hakkında arama motorlarına bilgi vermenizi sağlar.

Sayfa başlığınız arama motorlarındaki sıralamanızı değerli ölçüde tesirler. Bu etiket arama motorlarına içeriğinizin ne hakkında olduğunu söylemenizi sağlar. Sayfa başlığınız birebir vakitte tıklama oranlarınızı direkt tesirler. Bu yüzden başlığınıza kullanıcıları içeriye çekmeye yönelik eklemelerde de bulunabilirsiniz.

Sayfa başlığınızı yazarken dikkat etmeniz gerekenler:

1. Hedef anahtar sözünüzü sayfa başlığınızda geçirmeye çalışın.
2. Yaklaşık 60 karaktere kadar başlık kullanmaya itina gösterin. Muhakkak karakter sonundan sonra başlığınız tam olarak görüntülenmeyecektir.
3. Tıklama oranlarınızı artırmaya yönelik başlığınızda CTA içeren söz öbekleri kullanmaya çalışın.

Açıklama etiketi (Meta Description)

Meta description olarakta bilinen açıklamalar SERP sonuçlarında başlığınız çabucak altında bulunan kısa açıklamalardır. Açıklamalarda anahtar söz kullanımının sonuçlara tesirinin kalmadığı söylense de optimize edilmiş, karakter hududuna uygun açıklamalar arama sonuçlarında kesilmeyecektir.

Ayrıca açıklama alanları direkt tesir etmese de kullanacağınız açıklamalar tıklama oranlarınızı etkileyen bir ögedir.

Son olarak sayfalarınızın açıklamalarını belirlerken 150-160 karakteri geçmemeye itina göstermeye çalışmalısınız. Böylelikle açıklamanızın tamamı serp sonuçlarında gösterim alabilir.

H etiketleri

H etiketi kısaca, sayfalarınızın başlık ve alt başlıklarını tabir eder. Sayfalarınıza gelen botların içeriğinizin konusunu anlamasını sağlayacak yardımcı HTML etiketleridir.

H1 sitenizin ana başlığıdır, yani hedeflediğiniz anahtar kelimeyi direkt hedefleyen bir başlık belirlemeniz kıymetlidir. Birden fazla H1 etiketi kullanmamalısınız. Lakin H2, H3, H4 üzere alt başlıkları içeriğinizin kapsamına nazaran bir yahut birden fazla kullanabilirsiniz.

Bazı kaynaklar SEO için alt başlık kullanmamanızı önerse de ben bu görüşe katılmıyorum. Alt başlık kullanımının içeriğinizi alt başlıklara bölerek sayfanıza gelen botlara uygun bir navigasyon sağlayacağı üzere internet sitenize gelen kullanıcılara da düzgün bir kullanıcı tecrübesi yaşatma noktasında son derece tesirli olduğunu düşünüyorum.

Anahtar Söz Kullanımı

Kabul edelim arama sonuçlarını etkileyen en kıymetli faktörlerden birisi ziyaretçilere sunduğunuz içeriktir.

İçeriğinizde bulunan maksat anahtar sözleriniz de bir o kadar değerlidir.

Ancak gerçek bir halde.

Spam niteliğinde anahtar söz kullanan internet siteleri ile hepiniz karşılaşmışsınızdır. Bunun yarar sağlamasını geçtim Google tarafından spam olarak algılanıp daha makus sonuçlar almanıza bile neden olabilir.

Peki, anahtar kelimeyi içerikte kaç sefer kullanmalıyız?

Bu soruyu SEO’ya ilgi duyan her insan düşünmüştür. Bunun net bir yanıtının olduğunu söyleyemeyeceğim. İçeriğinizin uzunluğuna, hedeflediğiniz anahtar sözün uzunluğuna nazaran fark farklı yorumlar yapılabilir.

Popüler WordPress eklentisi YOAST ülkü anahtar söz oranının %0.5 ile %3 olduğunu söylüyor. Lakin bunu söylerken bunu etkileyen ve dikkat edilmesi gereken bir çok etkenin olduğunun da altını çiziyor.

İlgili yazı: Keyphrase Density

Örneğin, “kırmızı sneaker modelleri” üzere uzun kuyruklu bir anahtar kelimeyi hedeflediğimizi varsayalım. 500 sözlük bir içerikte gaye anahtar söz kullanım oranımız %3 olsun. Yani 15 kere bu söz öbeğini yazımızda geçirmemiz gerekiyor. 500 sözün 15×3’ü zati gaye kelimelerimizden oluşacak.

Bana çok hakikat gelmedi.

Bence söz yoğunluğuna odaklanmak yerine, içeriğinizin alaka seviyesine ve kullanıcılara verdiği pahaya odaklanın. Ayrıyeten içeriğinizde maksat kelimenizle ilgili anlamsal bağ bulunan sözler de kullanmanız içeriğinizin kalitesini artıracağı üzere Google botlarının da yüzünü güldürecek ögelerden birisidir.

Daha fazla bilgi için: LSI Keywords nedir?

Görseller

İçeriklerinizde kullandığınız görseller de dizine eklenerek Google botlarına sinyaller verir.

Çoğu vakit görseller birinci akla gelen nesneler olmasa da kıymetlidir. İçeriğinizle alakalı görseller kullanmak SEO performansınızı katiyetle olumlu etkileyecek bir ögedir.

Görselleri kullanırken öncelikle içeriğinizle uyumlu olduğundan emin olmalısınız. Eklediğiniz görselin ismi botlar tarafından dikkate alınan bir öbür ögedir. Bu yüzden görsellerinizin isimlerinin içeriğinizle / gaye anahtar kelimenizle uyumlu olmasına itina göstermelisiniz. Ayrıyeten görsellerinizde kullanacağınız alt metinler, yani açıklama metinleri de görsellerinizin ne ile ilgili olduğunu kullanıcılara ve botlara anlatmanızı sağlayacağından ötürü sıralamalarınızı etkileyebilecek ögeler ortasındadır.

URL

En kolay tarifiyle URL’i webdeki adresiniz olarak tanımlayabiliriz.

URL’lerin yapısı temel olarak protokol, alan ismi – domain uzantısı ve evrak uzantısınından oluşur.

Bu başlık altında üzerinde duracağımız taraf evrak uzantısıdır. Zira Google, bir sayfanın ne ile ilgili olduğuna bakarken uzantıları değerli ölçüde göz önünde bulundurur. Bu yüzden hedeflediğiniz ana anahtar kelimeyi kesinlikle URL’nizde geçirmeye ihtimam göstermelisiniz.

/kedi/kedi-kumlari
/category-8424

Yukarıdaki iki uzantıya bakalım. Birinci URL’e baktığınız vakit sayfanın ne ile ilgili olduğunu direkt olarak anlayabiliyorsunuz. Başka uzantıda ise karşınıza çıkacak sayfayı iddia etmek mümkün değil.

Ayrıca okunabilir bir URL’e sahip olmak sayfanızı ziyaret eden kullanıcılara da uygun bir tecrübe yaşatmanızı sağlar. En kolayından birinci verdiğimiz örnekteki sayfayı ziyaret eden bir kullanıcı linkin sonundaki /kedi-kumları kısmını silip kedi kategorisine direkt geçiş yapabilir. Ayrıyeten bu stil URL’ler başkalarına nazaran çok daha hatırlanabilir olmaktadır.

Teknik SEO

Teknik SEO nedir?

Teknik SEO, web sayfalarınızın arama motorlarında daha üst sıralarda yer almasını sağlamak için web sitesinin teknik yönlenlerinde iyileştirmeleri söz eder. Web sitenizin daha kolay, süratli ve anlaşılabilir bir halde taranması SEO performansını direkt etkileyen ögeler ortasındadır. Bu başlık altında kullanıcılara ve botlara daha düzgün sayfalarınızı sunmaya yönelik kıymetli başlıkları ele alacağız.

Site Hızı

İnternet sitenize giren kullanıcılara yeterli bir tecrübe yaşatmanın değerli kurallarından birisi de internet sitenizin açılış suratıdır.

Hatta biraz daha geriye gidelim. İnternet sitenize girmeye çalışan insanları düşünün. Kusursuz bir dizayna, doyurucu bir içeriğe yahut rekabetçi fiyatlara sahip olabilirsiniz. Ancak internet sitenizi ziyaret etmeye niyetlenmiş kullanıcıları 15-20 saniye bekletirseniz harika içeriğinizi sayfanıza gelmeye çalışan bir çok kullanıcıya ulaştıramayabilirsiniz.

Bundan 4-5 yıl evvel Google bağıra bağıra internet siteniz 3 saniyenin altında açılmalıdır diyordu. Artık bir saniyenin altında açılması gerektiğini söylüyor.

Site suratı yalnızca kullanıcılar için değil Google için de değerlidir. Hantal, geç yüklenen siteler Google’ın daha fazla bant genişliği kullanması, daha fazla kaynak ayırması yani daha fazla para harcamasını gerektirir.

Dolayısı ile hem Google hem de kullanıcılar için site suratı değerli bir faktördür. Bunlardan ötürü Google, site suratı uygun olan siteleri ödüllendirmeye devam edecektir.

Okuma önerisi: Site suratı optimizasyonu

Mobil Uyumluluk

Sitenizin kullanılabilirliğini artırmanın en değerli faktörlerden birisi de sayfalarınızın taşınabilir uyumlu dizayna sahip olmasıdır. Bunun temel sebebinde ise taşınabilir trafiğin her geçen gün artış göstermeye devam etmesidir.

Eğer sayfalarınız taşınabilir aygıtlar için optimize edilmemişte muhtemelen çabucak çıkma oranlarınız ortalamanın ya da potansiyelinizin üzerinde olacaktır. Bu durumda direkt sayfa / oturum sayılarınızın ve dönüşüm oranlarınızın düşmesine sebep olacaktır.

Google bu hususta kullanıcı tecrübesini geliştirmeye yönelik adımlar attı. Öncesinde masaüstü ve taşınabilir sıralamaları sitenin masaüstü performansına nazaran değerlendirirken. Yakın vakitte mobile first indexing, yani taşınabilir öncelikli indexleme’yi etkinleştirmeye başladı. Bu değişiklik ile birlikte Googlebot, sayfalarınızı öncelikli olarak taşınabilir üzerinden tarayıp ve dizine ekleyecektir.

Not: Taşınabilir öncelikli indexleme 1 Temmuz 2019’dan itibaren tüm yeni web sitelerinde default olarak aktifleşmiş olarak gelecek. Daha eski internet siteleri ise adım adım Google tarafından bildirimlerde bulundurulacak formda taşınabilir öncelikli indexlemeye geçirilmektedir.

HTTPS Kullanımı

Google, 2014 yılında güvenliğe ne derece ehemmiyet verdiklerini açıklamıştı. Çabucak akabinde internet sitelerinin SSL kullanımı ile ilgili birtakım küçük testler yaptıklarını ve sonuçların olumlu olduğunu paylaşmasının akabinde HTTPS’i bir sıralama faktörü olarak dikkate alacaklarını söylemişti.

Sonraki yıllarda bunun sıralamaları etkileyen bir öge olmadığı lisana getiren görüşler olsa da Google yaptığı açıklamada bunun çok büyük bir sıralama faktörü olmadığını esasen lisana getirmişti. Fakat bunlar 2014 – 2015’lerde kaldı. Yakın vakitte Chrome SSL olmayan sitelerde (üyelik sistemi olsun olmasın) inançlı değil ibarelere çıkarmaya başladı.

HTTPS kullanımının sıralama sonuçlarına ne kadar katısı olduğunu geçiyorum. Bunun arkadasında daha büyük faktör var bence, ziyaretçilerinize güzel tecrübe sunabilmek. HTTPS kullanımı da internet sitenizi ziyaret eden kullanıcılara gösterebileceğiniz inanç ögelerinden birisidir. Bu yüzden ne kadar tesiri olacak ki diyip es geçmeyin. Ayrıyeten yarını kim bilebilir?

Okunabilirlik & Erişim

Google ya da genel olarak arama motorları, internet sitenizi taramak ve indexlemek için botlardan, meta tag’lerden yararlanır. Botlar, kullanıcıların erişebildiği tüm noktaları gezer ve muhakkak algoritmalara nazaran sitenizi indexler. Botlar internet sitenizi dolaşırken verdiğiniz iç / dış irtibatları da inceler. Bu halde kıymetli içeriklerinizi de anlayabilir.

Aynı vakitte robots.txt / server tarafında engellenen css yahut javascript belgeleri varsa da dizine eklenme sıkıntıları yaşabilirsiniz. Bu sıkıntıları test etmek için Search Console hesabınızdan test edebilirsiniz.

• Robots.txt Nedir?

Öncelikle internette bulunan web sitelerini ziyaret eden robotlar vardır. Robot’lara internetteki web sitelerini ziyaret eden örümcekler diyebiliriz. Örümcekler her gün milyarlarca web sayfasını ziyaret ederek arama motorlarına bilgi transferi sağlar.

Robots.txt evrakı da arama motoru ya da öbür botların sitenizin hangi sayfalarına erişebileceğini yahut sınırlandırabileceğinizi aktarmanızı sağlayan bir txt belgesidir. Örümcekler (eğer varsa) öncelikle bu dosyasınızı ziyaret eder ve ona nazaran web sayfalarınızı taramaya başlar.

Robots.txt’nin kullanmanın en değerli yararlarından birisi de crawl bütçenizi optimize etmenize katkı sağlar. Robots.txt belgenizi kullanarak örünceklerin sizin için değerli olmayan sayfaları ziyaret etmesini engelleyebilirsiniz. Böylelikle hem kaynaklarınızı daha âlâ kullanabilirsiniz hem de örümceklerin değer verdiğiniz sayfaları daha rahat taramalarını sağlayabilirsiniz.

Ancak robot.txt hakkında unutmamak gereken bir şey var. Robots.txt arama motorlarına direkt sayfamı dizine eklemeden çok sayfamı tarama iletisi göndermenizi sağlar. Yani şayet bir sayfanızın dizine eklenmesini istemiyorsanız yalnızca robot.txt kullanarak hareket etmemelisiniz.

Konuyu dağıtmadan bu başlığı toparlayalım. Şayet kazara dizine eklenmesini istediğiniz sayfaları robot.txt dosyanızdan engellerseniz indexlenme ile ilgili sıkıntılar yaşabilirsiniz.

• Canonical Etiketi

Canonical etiketi web sayfalarınızın head etiketleri ortasına eklenen tıpkı ya da emsal içeriklerin tek bir sayfanızı referans etmesini sağlamanızı sağlayan bir etikettir.

<link rel=”canonical” href=”examplecom”/>

Canonical etiketi kullanarak sayfalarınızın http, https, www sürümlerinin tek bir sayfayı işaret etmesini ve indexlenmesini sağlayabilirsiniz. Böylelikle arama sonuçlarında kopya içerik sıkıntısının önüne geçebilirsiniz.

Başka bir örnek verecek olursak, aşağıdaki üzere blog kategori sayfalarınızın olduğunu düşünün. Burada blog/2/ ve blog/3/ e canonical etiketi atayabilirsiniz.

/blog/
/blog/2/
/blog/3/

Tabi canonical etiketleri her vakit yanlışsız kullanılmayabiliyor. Örneğin kimi durumlarda eser sayfalarınızı kategori sayfalarına canonical yönlendirmesi yapılması long tail sözlerinizin dizine eklenmesini engelleyebilir.

• Noindex

Meta etiket ya da HTTP karşılığı olarak sayfalarınızı noindex kullanarak dizine eklenmesini engelleyebilirsiniz. Noindex’in yanlışlı kullanımı direkt arama motorlarındaki görünürlüğünüzü etkileyebilecek bir ögedir.

Önemli! noindex yönergesinin tesirli olabilmesi için sayfanın bir robots.txt evrakı tarafından engellenmemesi gerekir. Sayfa bir robots.txt belgesi tarafından engellenirse, tarayıcı noindex yönergesini hiçbir vakit görmez ve sayfa, arama sonuçlarında görüntülenmeye devam eder (örneğin öteki sayfalar, kelam konusu sayfaya temas vermişlerse görüntülenir).

Google

Site Haritası

Site haritası, basitçe anlatmak gerekirse sitenizdeki tüm sayfalarınızın bir listesidir. Arama motorları sitenizi daha akıllı bir biçimde taramak için bu evrakları okur. Site haritaları sitenizdeki değerli olarak düşündüğünüz belgeleri bildirmenizi sağlar. Ayrıyeten evraklarınız hakkında bir ekip bilgileri de gösterir. Örneğin, sayfanızın son güncelleme vakti, ne sıklıkla güncelleme yapıldığı ya da alternatif lisan sürümleri üzere.

Siteniz hakikat bir temas yapısına sahipse site haritalarına gereksiniminiz olmayabilir lakin çok fazla arşivi olan, öbür sayfalardan temas verilmeyen sayfaları olan ya da yeni bir siteniz varsa botların yol gösterecek site haritasına gereksiniminiz olabilir. Günün sonunda site haritanızın olması size hiçbir biçimde ziyan vermeyecektir. Gereksiniminiz olsun olmasın bir site haritası oluşturmanızı öneririm. Ayrıyeten site haritanızı robots.txt belgenize ekleyerek botlara daha güzel bir navigasyon sunabilirsiniz.

404 Hataları

İnternet sitenizde bir kategoriyi kaldırmış, bir eseri silmiş yahut dışarıya bir ilişki vermiş ve dışarıdaki irtibat artık çalışmıyor olabilir. Bu üzere durumlarda kullanıcıları yönlendirebileceğiniz bir sayfa ortada kalmadığı vakit kullanıcılar 404 sayfaları ile karşılaşabilir.

İnternet sitenizde sıkça bu türlü sayfaların yer alması kullanıcı tecrübesini son derece olumsuz tarafta etkileyecektir. Her ne kadar 404 sayfalarının arama motorlarında görünürlüğü etkileyen bir öge olmadığını söylese de makus bir kullanıcı tecrübesi sunmak dolaylı olarak SERP’teki performansınıza olumsuz bir biçimde yansıyabilir.

İnternet sitenizde yer alan 404 yanlışlarını Deepcrawl, Screaming Frog, Semrush ya da basitçe Search Console hesabınızdan tespit edebilirsiniz.

404 yanılgıları her vakit oluşabilir bilhassa çok fazla sayfaya sahip olan sitelerde 404 yanlışlarını denetim altında tutmak çok süratli olmayabiliyor. Bunun için özel bir 404 kusuru sayfası oluşturmanız kullanıcılara bi tık daha uygun bir tecrübe yaşatmanızı sağlayabilir.