HBO’nun Game of Thrones’tan sonra en çok izlenen ve an itibariyle toplumsal medyada en çok konuşulan dizisi Euphoria, Türkiye’de 28 Şubat’ta gösterime giren 2. dönem finaliyle ekranlara bir müddetliğine veda etti. Büyük bir heyecanla beklendiği bilinen Euphoria’nın vedası da tıpkı geçmiş kısımları üzere olay yarattı!
Kendini ‘‘Euphoria jenerasyonu’’ olarak da tanımlayan Z kuşağı başta olmak üzere farklı yaş kümelerinden pek çok seyircisi olan ve küresel başarılara imza atmış HBO’nun gençlik dizisi Euphoria’nın 2. dönem finali, Türkiye’de 28 Şubat Pazartesi günü izleyiciyle buluştu. Bilhassa birinci dönem ve ikinci dönem ortasındaki hem senaryo hem karakter gelişimi bakımından gözlemlenen uçurumlar, başlardaki soru işaretlerinin ısrarla giderilmemesi ve hatta daha da çoğalması; izleyicilerden büyük reaksiyon topladı. İşte Euphoria’nın 2. dönem finalinde en çok konuşulan sahneler!
Fezco ve Ashtray… Gözyaşımız pıt
Özellikle dönem finali öncesinde izlediğimiz 7. kısım ve çabucak akabinde gelen dönem finali fragmanı, Fezco ve Ashtray sınırında suların durulmaktan çok daha da kızışacağına aslında işaret ediyordu. 7. kısmın yarattığı hava itibariyle Fezco’nun kumpasa kurban giderek öleceğini düşünen büyük bir kitle vardı. Tıpkı kitlenin bir kısmı karaktere duyduğu sevgiden, bir öbür kısmı ise muhtemel bir Fexi (Fezco ve Lexi) bağlantısı umuduyla karakterin diziden çıkmasına şiddetle karşıydı. 7. kısmın akabinde gelen dönem finali fragmanı, başları daha da karıştırdı ve Ashtray’in de bu kaosun içinde yananlardan biri olacağına izleyicileri ikna etti.
Sezon finali itibariyle, Fezco’nun yaralı biçimde tutuklandığı; Ashtray’in ise polisle yaşanan büyük çatışmanın öznesi olarak polisler tarafından alaşağı edilmek üzere vurularak öldürüldüğü düşünülüyor. Fezco’nun yakarışları ve Ashtray’in üzerinde gezen kırmızı ışık göz önünde bulundurulduğunda, bunun çok da uzak bir ihtimal olmadığını görüyoruz; ama tekrar de ikilinin akıbetine dair net bir şey söyleyemiyoruz.
Elliot ve dört dakikalık müziği toplumsal medyayı salladı
Elliot ve Rue ikilisini Elliot’ın meskeninde izlediğimiz sahnede, Elliot’ın bestelediği dört dakikalık şarkıyı gitarı eşliğinde söylemesi; şarkıyı noktaladığında ise şimdi müziğin bitmediğini, üzerinde çalışmaya devam ettiğini belirtmesi olay oldu! Dizinin imalcisi, senaristi ve yönetmeni Sam Levinson’ın tahminen de hakkında en çok reaksiyon aldığı sahne olan bu sahne; toplumsal medya kullanıcılarının çeşitli mecralarda yaptığı paylaşımlara bakılacak olursa herkesi zahmetten çıkarmışa benziyor. Giderilmesi gereken onca soru işareti, daha çok vakit ayrılması gereken onca sahne varken Elliot’ın müziğine dört dakika verilmesinin gerisinde yatan dahiyane (!) sebebi, haliyle şimdi kimse anlayabilmiş değil.
Dominic Fike yapılan paylaşımlara kayıtsız kalmadı
Elliot karakterini canlandıran Dominic Fike, Elliot’ın müzik sahnesi hakkında yapılan paylaşımlara eşlik etti! Yapılmış kimi komik paylaşımlara Instagram öyküsünde yer veren Fike, hayranlarına adeta ‘‘Buradayım, sizi görüyorum ve paylaşımlarınıza gülüyorum.’’ bildirisi verdi.
Maddy vs Cassie sahnesi hak ettiği pahası gördü mü?
2. dönem itibariyle karakter manasında en çok değişenlerin başında kuşkusuz Maddy ve Cassie ikilisi geliyor. Birinci döneme kıyasla, bu dönemde Maddy’nin mağdura; Cassie’nin ise suçluya evrildiği açıkça görülüyordu. Ortasına Nate giren bu iki eski yakın arkadaş, dönem ortasından bu yana birbirine düşman bayrağını çoktan çekmişti. Maddy’nin haksızlığa gelemeyen şiddet eğilimli karakteri ve Cassie’nin üzerine yıkılan dev ihanet duvarı, ikilinin bir noktada birbirine yalnızca kelamlı değil fizikî şiddet de uygulayacağının sinyallerini veriyordu.
Uzun müddettir gergin olan ipler, dönem finalinde büsbütün koptu ve ikili resmen birbirine girdi! Buraya kadar her şey beklenen tempoda ilerliyor üzere görünse de buradan sonra işler tekrar tatsızlaşıyor diyebiliriz. Uzun müddettir beklenen ve büyük olay yaratacağı kısımlar öncesinden ziyadesiyle belirli olan bu hengameye dair ayrıntılı sahneler görememek, izleyicide büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bilhassa Elliot’ın dört dakikalık müzik performansıyla çokça kıyaslanan Maddy-Cassie arbedesinin gösterim mühleti, kimseyi mutlu etmedi. O denli ki arbedenin sonunda Cassie’nin dağılmışlığını, buna karşılık Maddy’nin tırnağının dahi kırılmamış olmasını görmek bile izleyiciyi pek de tatmin etmişe benzemiyor. Bu arada… Cassie, hani sen Maddy’den daha deliydin?
Nate tekrar bildiğiniz gibi
Yürüyen toksik maskülenite olarak çarçabuk tanımlayabileceğimiz Nate karakteri, her kısımda olduğu üzere bu kısımda de üzerine düşeni yaptı ve başları karıştırdı. Dolu silah, tam gaz sürülen bir otomobil ve yer yer yudumlanan bira ayrıntılarıyla kendine ya da dizideki bir öbür karaktere ziyan verecekmiş üzere hal ve tutum takınan Nate’in günün sonunda evvelce irtibat kurduğu polisler eşliğinde babasının yanına gitmesi, ortalarında geçen kısa ve konusuna çok da yabancı olmadığımız bir diyaloğun akabinde babasını tutuklatıp geri çekilmesi izleyiciye: ‘‘Nate tekrar bildiğimiz gibi…’’ dedirtti. Nate’in silahla gezmesinin farklı bir sebebi olabilir mi? Emin değiliz.
Peki ya artık, Rue Rue?
Gelelim dizinin baş karakteri sevgili Rue’ya! Son kısımlarda yaşadığı tüm zorluklara karşın bilhassa son iki kısımda şimdilik pak ve sağlıklı bir hayat sürdüğünü rahatlıkla fark edebildiğimiz Rue, dönem finalinde periyot sonuna dek uyuşturucudan uzak kaldığını kendi ağzıyla tabir ederek gönüllere su serpti. Her ne kadar bu hayatı kendi isteği dışında tercih etmiş olduğunu belirtse de Rue’yu güler yüzlü ve tehlikeden uzak görmek kuşkusuz herkesi memnun etmiştir; lakin Rue’nun teyit niteliği taşıyan bu repliğinin izleyiciyi keyifli etmenin yanı sıra bir kere daha başını karıştırdığını da söylemek zorundayız. Cümlenin gidişatı, Rue’nun bir mühlet sonra tekrar uyuşturucu batağına düştüğü hissi yarattığından, ileride kendisini huzurlu bir hayatın beklediği netliğine kavuşulamamış oldu.
Jules’a veda mı, elveda mı?
Evet, bağımlılığı nedeniyle Rue’nun etrafında yarattığı tahribatı inkar edemeyiz; lakin bu, Jules’un da epey yıkıcı bir karakter olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Son kısım itibariyle Jules ile bağları büsbütün kopardığına işaret eden Rue’nun veda busesi, verilen reaksiyonlar göz önünde bulundurulduğunda izleyiciye derin bir oh çektirmiş üzere duruyor. Artık geriye bu vedanın gerçek bir veda olup olmadığını, ilerleyen vakitlerde Rue ve Jules ikilisinin bir ortaya gelip gelmeyeceğini kesin biçimde öğrenmek kalıyor.
Rue ve Lexi yeniden!
Gerçek hayat ve oyun sahneleri ortasındaki geçişler son ana dek bir halde kavranabiliyordu. Derken Rue ve Lexi’nin bir ortaya geldiği o sıcak yüzleşme sahnesine sıra geldi ve başlar karıştı! İzleyicilerin büyük bir çoğunluğunu ‘‘Bu buluşma sahiden yaşandı da mı sahneye yansıdı, yoksa Lexi’nin oyun ve Rue’nun düzgünleşme süreci sonrasında yaşanmasını hayal ettiği bir düşten mi ibaretti?’’ ikilemine düşüren bu enfes dostluk sahnesi, ister hayal olsun ister gerkçek; yürekleri ısıttı!
Yeni dönem için epeyce uzun bir geri sayıma hazır olun
Son olarak, bir âlâ bir de berbat haberimiz var: Yeterli haber, dizinin 3. dönem onayını aldığını resmen duyurmuş olması; berbat haber ise 3. dönemin 2024’te izleyiciyle buluşacak olması. Her ne kadar kelam konusu Euphoria olduğunda dönemler ortası verilen uzun ortalara alışık olsak da tekrar de bu takıma biraz kırılmadık desek palavra olur doğrusu.
3. dönemde başlardaki tüm soru işaretlerinin giderilmesi ve tüm karakterlerin hak ettiğini yaşaması dileğiyle…